İRADE!

7 Ocak 2021 0 Yazar: ufukcamci

İnsanın kendini bilmesi, tanıması ya da farkına varması dediğimiz zamanlarda girer devreye irade. Kaderin belirleyicisi de diyebiliriz irade için. Karar vermede, birini sevmede, yardım etmede veya kötülüğe meyletmede, cesaret etmede veyahut vazgeçme evresinde çıkar karşımıza. Kale gibi sağlam mı duracağız yoksa yaprak gibi rüzgar ile mi savrulacağız ya da her şeyi zamana mı bırakacağız? Siz hangisini seçtiniz hayatınızda? İradenizi konuşturabildiniz mi ya da iradesizliğinize boyun mu eğdiniz?

İnsanoğlu akıl, kalp, vücut ve ruh ile donatılmış. Her ne kadar ilk görüşte fiziksel özelliklerine odaklanılsa da devamında kalbine, ruhuna dokunmak istiyor insan sevdiğinin. Sevgi hissedilmeye başlandığında farklı boyutlar açılıyor insanda. Mesela sevdikçe kişinin sahiplenmesi, sahiplenme arttıkça da kişinin kıskançlığı artıyor. Sevginin kavgası da başlıyor beraberinde. Güzel günlerin yanına üzen günler de ekleniyor. Yine de sevmeyi bırakmıyor, vazgeçmeyi düşünmüyor insan. Hep oluruna bakıyor, olmazına göz kapıyor ya da kulak asmıyor. Nasıl baksın, neden kapamasın? Böyle olması elbet kendiliğinden olmadı, oluşmadı. İki kişinin başlattığı, yakınlaştığı, bağlandığı, beraber kahkahalar attığı, buluşmalara doyamadığı bazen bakmaya kıyamadığı, kıyamadığına tahammülünün kalmadığı bir garip hayat hikayesine dönüşüyor. Dengenin bozulduğu, iradenin yok olduğu bu evrede tek his ortaya çıkıyor. Yalnızca o ve sürekli onunla beraber olma isteği. Bu hissi en çok hissettiği ya da aradığı mı demeliyim bilemiyorum. En çok beraber olma zamanları, en yalnız kaldığı zamanlar oluyor. Dayanılmaz zannettiği anlar, onsuz yaşayamam dediği zamanlar, en çok katlandığı belki de çok ağladığı ama hepsine katlandığı en güçlü zamanları oluyor. Sevdiğine odaklanıp kendini yok saydığını fark ediyor. İradesine sahip çıkmayı öğreniyor. İradenin büyüdüğü yerde zorlukların küçüldüğüne şahit oluyor.