ŞÜPHEYE HİÇ YER KALMAMALI!

14 Mart 2020 13 Yazar: ufukcamci

Sevdiklerinden kaçmak ya da kaçmak istediklerini sevmek. Ne kadar çelişkili bir cümle. Hayatta böyle değil mi? Yaşamayı istediğimiz hayat. Git geller; gelip gidememeler, gidip gelememeler. Kendini dinleyememek mi, başka insanın sözlerini önemsemek mi? Karşımızdakinden kaçmaya çalışırken kendimizden kaçmaya çalışmak mı asıl cevabı?

Emin olamadığımız, tedirginlik duyduğumuz duygularımızdan kaçmak en tanıdık his belki de. Bir çoğumuzun yaptığı gibi. Kendimizi ifade edemediğimiz, duygumuzu söyleyemediğimiz anların kuytu köşesi gibi. Kimse görmemeli hatta bilmemeli bizden başka. Sevmenin korkusu nedense mutluluğundan fazla. Aklın duyguyu yenmesine izin vermesi, baş edememesi hali. Sevginin eksik hali de diyebiliriz buna.

Temeli sağlam olmayan duyguların çöküşü elbet gelecektir. Kendimizi sevdirirken seçtiğimiz yöntemler, kelimeler, hal ve hareketler ama bilinçli ama bilinçsiz tercih ettiğimiz bildiklerimiz önümüze çıkacak. Hazır mıyız buna? Hazırlanmalıyız aslında bugün, yarın ve hergün.

Akışına bıraktıklarımız olmalı elbette. Kendiliğinden, çabalamadan yaşanmalı günler, aylar ve yıllar. Renkte katmalıyız arada. Hatta fazla renklenmeli. Yeni anılar, yaşanmışlıklar, ilkler yeniden katmalıyız. Ne kadar sevdiğimizi hatırlatmalıyız ona. Dil ile de değil hal ile sevmeliyiz, görmediği, sevilmediği şekliyle. Şüpheye hiç yer kalmamalı. Emin olarak yaşamalı kendini ve seni. Tanık olmalısın, bir değişim hareketinin onda kaç alanın değişmesini tetiklediğine. Aklın yerini kalbin aldığını hissetmelisin mesela.