DÜŞÜNCE!

28 Eylül 2021 0 Yazar: ufukcamci

Çekip gitmek istiyordu, daha fazla dayanamayacağını hissetmişti. Bu his onu hiç terk etmeyecek gibiydi. Aklı karmakarışıktı. Bedeni terliyor, elleri titriyor, sesiyse duyulamayacak kadar kısılmıştı. Ayrılığın etkisi ona çok ağır gelmişti. Dışardan nasıl göründüğünün farkında bile değildi. Dalgın bakışları, aklını sevdiğinden bir türlü alamayışı, konuşulanları umursamayışı hep onun yüzündendi. Alışırım belki atlatırım diyerek teselli etmekten başka çaresi kalmamıştı.

Güneşin ilk ışıklarının penceresini aydınlattığı bir salı sabahıydı. Yatağında uzanmış, tüm dertlerini bir kenara bırakıp sevdiğini düşünmek istemiyordu. Az da olsa içinin soğumasını, aklının durulmasını bekliyordu. Ahhhh diyerek iç geçirdi. Neden bu kadar zor! Acıyı yaşamak, atlatmak nasıl bu kadar zor olabiliyordu. İlk karşılaşmasıydı acıyla. Etkisinin bu kadar büyük, ağır ve yıkıcı olduğundan haberi yoktu. Kitaplarda okumuştu sevda masallarını ama kendi masalı bitmişti çoktan. Kaybettiğine hemen inanmıştı. Sevdiğinin sözleri, ilgisizliği, kendinden uzak tutma isteği işe yaramıştı. Ben onu bu kadar severken dedi, o neden beni sevmiyor, niye istemiyor diyerek iç geçirdi. Başını yastığından kaldırmamıştı ki gözünden akan yaş yastığını ıslatmaya yetmişti. Yutkunmak istedi, yapamadı. Masasında hazır bulundurduğu suyunu usulca alarak yudumladı. Su sanki içinin acısını az da olsa götürmüştü kendi akışıyla. Ferahladığını hissetti. Tabi uzun sürmedi yine geldi aklına. Olmuyor, yapamıyorum, dayanamıyorum diyerek eziyete devam etti kendine. Acısı ona yetmiyormuş gibi düşüncesinin daha fazlasını yapmasına izin veriyordu. Halbuki geçenlerde ne kadar mutluydu. Sevdiğinin yanındaydı, bakışı ondaydı, konuşmaları yankılandı, dokunuşunu hissetti. Her vedalaşmadan önce sımsıkı sarılmalarını anımsadı. Bedeni ısınmıştı, yutkundu, gözleri buğulandı, titreme sardı her yerini.

Nihayet yatağından kalkmaya, düşüncelerinden arınmaya karar vermişti. İki kişilik ilişkide tek başına düşünmek olmuyordu, yetmiyordu. Yanı başında düşüncelerinin değil, ona bunları düşündürtenin olmasını istiyordu. Sağımı solumu kaplıyor bu kara orman diyerek sitem etti kendine. Dallanıp budaklanan kötü düşüncelerden arınmalıydı. İçine işleyen bir yaprak dökümü vardı. Tüm bunların özlemini iyice tetiklediğini fark etti. O ne yapıyor? Beni düşünerek üzülüyor mu? Sevgisi yine ağır basmıştı. Kızgınlığını, kırgınlığını attı bir kenara. Bana sen lazımsın dedi. Dayanamadı, koştu yanına. Anlattı her şeyi, her şeyimsin dediğine. Ne acı kaldı, ne düşünce, ne keder ne de elem. Söylenen sözler ve düşüncelerle baş etmek zor. Sevgiyle bakmak, yaşamak, ait olmak, sahip olmak, yanında olmak kolaydı.

Düşünceleriniz nasıl olsa her zaman yanınızda, siz de sevdiğinizin yanında olun, o kadar sağlam olsun yeriniz. İnsan kaybettiğini zanneder, kaybetmez. Sende olanın, onda da olduğunu unutma. Hiç bir sevgi severken iki kişi düşünürken tek kişi olmaz, olamaz.