DENGE BOZUMU!

6 Şubat 2021 0 Yazar: ufukcamci

Güzel bir cumartesi sabahı. Buna rağmen puslu bir ben. Pandeminin korkusu mu yoksa dışarı çıkamamanın huzursuzluğu mudur, beni bu hallere iten bilemiyorum. Yalnız olmadığımı da hissediyorum. Hepimiz içimizde yaşar olduk duygularımızı. Sen , ben, biz gibi. Aslında bir yıl geçmişti pandeminin ilk duyulduğu zamandan bu yana. Yalnızca zaman geçmedi tabi ki. Bazılarımız kendinden geçti, bazıları sevdiğinden, bazıları nefretinden, bazısı da sağlığından… Ama bilerek ya da isteyerek veyahut hiç istemeyerek yalnızca rıza göstermesi gerekerek. Kimimiz dayandı, bazımız usandı, birkaçımız kaldıramadı, çok azımız güçlü kalmayı başardı ve bir çoğumuz telaş ve anın büyüsüne kapıldı. Dengemiz bozuldu aslında. İlk başta, genç yaşta, sevgi de ve de aşkta, dostlukta ve arkadaşlıkta…

Denge bozumu koydum adını. O da virüs salgını gibi yayıldı. Hızlıca, bir insandan diğerine, ötekinden berikine. İnsan ayırmadı hastalık gibi. Yalnızca yaşlılara etki etmedi mesela, tepkisini her insanda gösterdi. İlk kopuşumuz sokakla başladı, dışarı çıkma yasağıydı adı. Bir başlangıcın bir çok insanın sonunu oluşturacağını kim tahmin edebilirdi ki? Bir şey olmaz denen bir çok şeyde olduğu gibi bunda da çok şeyler olacaktı. Okullar açılamayacaktı, kahvehaneler kapanacak, restoranlarda yemek yemek olmayacaktı, arkadaşların, sevgililerin buluştuğu kafeler kapalı olacaktı. Birbirini seven insanlar sarılamayacak, ev ziyaretleri de kalkacaktı. Aşıkların adı aşık kalacak, yerini hasrete ve vuslata bırakacaktı. Velev ki öyle de oldu her biri. Virüs sözde vücuda etki edecekti. Peki ya hayata olan etkisi? Yaşantılarımızı çıkmaza sürükleyen sosyolojisi ne olacaktı? Ne aşıya çare bulunacak ne de hayata doyum olacaktı. Hanginiz neyi seçti bende bilmiyorum, sizin gibi denge bozumunu yaşıyorum. Güzel günlerin hayaliyle yaşama tutunuyorum, en azından deniyorum. Denemeye değer!